Tokat 1 Şubesi

Eğitim Çalışanlarının Sorunları ve Çözüm Önerileri Çalıştayı Yapıldı

Eğitim-Bir- Sen Tokat 1 No’lu Şubeden Eğitim Çalışanlarının Sorunları ve Çözüm Önerileri Çalıştayı

2017 Ağustos ayında yapılacak olan toplu sözleşme öncesi sendika üyeleri Eğitim-Bir-Sen 1 Nolu Şube Başkanı Şaban Ceylan’ın başkanlığında toplanarak eğitim, öğretim ve bilim hizmetleri kolu çalışanlarının sorunları ve çözüm önerileri çalıştayını Mehmet Akif Ersoy Görme Engelliler Okulunda gerçekleştirdi.

25 Şubat Cumartesi günü Mehmet Akif Ersoy Görme Engelliler Okulunda gerçekleştirilen Çalıştay; Öğretmenler komisyonu, eğitim yöneticileri komisyonu ve GİHS, YHS VE YHS çalışanları komisyonu olmak üzere üç ana başlık altında; mali haklar, sosyal haklar çalışma koşullarından kaynaklanan sorunlar eğitim kurumu türlerinden kaynaklı sorunlar 4/B statüsünden kaynaklanan sorunlar ve benzeri hususlarda çok detaylı ve titiz bir çalışmayla 20 şer kişilik üç ayrı komisyon ile çalışmalarını tamamladı. Eğitim-Bir-Sen Şube Başkan Yardımcısı Vahap Gül yaptıkları çalıştayın çok yararlı olduğunu ve tutulan raporların dosya olarak Eğitim-Bir-Sen Genel Merkezine gönderileceğini 81 ilden gelen çalıştay raporları doğrultusunda 2017 Ağustos Toplu Sözleşme Gündemine taşınacak hususların belirlenmesine katkı sağlayacağını söyledi.

Programın açılış konuşmasını yapan Eğitim-Bir-Sen Tokat 1 No’lu Şube Başkan Yardımcısı Abdurrahman İlhan,

      “Daha iyisi var her zaman,

       Sınırı yok mükemmele varmanın,

       Zaman ne getirir bilinmez ama,

       Daha iyi olmalıyız yarın”  diyen ve geldiği noktayı önemli bulan ama asla yeterli bulmayan mevcudu kabullenmeyenleriz. Dünyada büyük ve güçlü olanların statükodan, küçüklerin değişimden yana tavır aldığı, Türkiye'nin en büyük sendikası olduğu halde statükoyla kavgayı varlık nedeni olarak gören, vesayetle mücadelenin yegâne adresi olan sendikayız. Gelir dağılımında adaleti önemseyen, ilke olarak mazlum ve mağdurun hakkını korumayı benimseyen, gözyaşı ve alın terinin renginin aynı olduğu gerçeğiyle kimsenin rengine, şekline, dinine, diline, mezhebine meşrebine bakmaksızın herkesi önemseyen ve özümseyen bir teşkilatız. Sürekli darbe ve müdahalelerle ifadesiz bırakılmaya çalışılan, toplumun ve kamu vicdanının güçlü sesiyiz

Eğitim Bir Sen, kurulduğu günden beri çalışma  hayatına farklı bir bakış açısı, farklı bir mücadele azmi ve farklı bir renk getirmiştir. Bu fark, kazanımlar ile alanlarda yapılan eylem ve etkinlikler ile ortadadır. Sendikal mücadelede onurlu ve dik duruşunu bozmadan, eğitim çalışanlarının haklarını savunan, eğitim çalışanlarının pek çok konuda sorunlarını çözüme kavuşturan sendikamız her zaman eğitim çalışanları ile milletimizin  çaresi, kimsesizlerin kimsesi olmuş ve olmaya devam etmektedir ”dedi.



            Çalıştay açılışında konuşma yapan Eğitim-Bir-Sen 1 Nolu Şube Başkanı Şaban Ceylan, “Siyasette, sivil ve demokratik yönetimde vesayete ne kadar karşıysak, vesayetin ifşası ve imhası için ne kadar kararlıysak iş güvencesi üzerinden kamu personel sisteminde, kamu görevlileri üzerinde, emeğimiz ve ekmeğimiz üzerinde vesayet oluşturulmasına da en az o kadar karşıyız; iş güvencesini korumakta, kapsamını genişletmekte o kadar kararlıyız” dedi.

Milletimizden ‘evet’ bekliyoruz

Toplantıda konuşan Başkan Şaban Ceylan, Eğitim-Bir-Sen olarak, ülkemizin siyasi geçmişte yaşadığı siyasi krizlerin büyük bölümünün darbe anayasalarından kaynaklandığını bildiklerini ifade ederek, “Hükûmet sisteminde değişikliği doğru bir adım olarak görüyoruz. Çok başlı yürütme erkinden vazgeçilmesini, Cumhurbaşkanlığı sistemiyle tek başlı yürütme modelinin benimsenmesini destekliyoruz. Bu anlamda, 16 Nisan’da gerçekleştirilecek anayasa değişikliğine ‘evet’ diyor, ‘tercih evet’ çağrısıyla milletimizden de ‘evet’ bekliyoruz” şeklinde konuştu.

Güvence içermeyen istihdam türlerinden kurtulmalıyız

“Yürütmede çok başlılık siyasi krizlere, karar alma süreçlerinde gecikmelere neden olurken, istihdam türü yönüyle kamu personel sisteminde çok çeşitlilik de iş barışının bozulmasına, enerji kaybına, hak ihlallerine ve motivasyon kaybına sebep oluyor” diyen Ceylan, şöyle devam etti: “Bu yüzden Eğitim-Bir-Sen olarak, 4/C kapsamındaki geçici personelin, 4/B’li personelin, farklı kurumlarda geçici istihdam edilerek hizmet sunanların, memur işi yapan kamu işçilerinin kadroya geçirilmesi; kamuda ya 4/A ya da 4/D kadrosunda çalışma olması teklifinde ısrarcıyız. Güvence içermeyen, güvence noktasında esneklik içeren istihdam türlerinden kurtulma teklifimize bürokrasinin de ‘evet’ demesini bekliyoruz.”

İş güvencesini ortadan kaldırmanın hesabını yapanların beyanları bizi rahatsız ediyor

Vesayet noktasında sivil siyasetin güvence altına alınmasına odaklanan Türkiye fotoğrafı ile kamu personel sisteminde iş güvencesini hedef alan tutumların, beyanların birbirine yakışmadığını kaydeden Ceylan, “Biz, kamu personel sisteminde güvencesiz istihdama son verilmesini teklif ederken, bunun mücadelesini verirken; siyaset ve bürokrasiden ilgili ilgisiz birçok özneden aksi yönde beyanlar ve açıklamalar yapılıyor. İş güvencesini yok etmeye dair çalışmalardan, hedeflerden söz ediliyor. Biz milletle beraber Türkiye’nin içe dair sorunlarını, siyasi alanla ilgili tasarım bozukluklarını gidermenin hesabını yaparken, iş güvencesini yok etmenin hesabını yapanların beyanları bizi üzüyor ve geriyor. Vesayet noktasında sivil siyasetin güvence altına alınmasına odaklanan Türkiye fotoğrafı ile kamu personel sisteminde iş güvencesini hedef alan tutumlar, beyanlar birbirine yakışmıyor. Siyasette vesayete karşı güvence sistemleri ve zeminleri oluştururken, kamu personel sisteminde keyfiliğe karşı güvencenin, iş güvencesinin kaldırılması yönünde sarf edilen cümleler basiret ve isabet yönü olmayan cümlelerdir. Siyasette, sivil ve demokratik yönetimde vesayete ne kadar karşıysak, vesayetin ifşası ve imhası için ne kadar kararlıysak iş güvencesi üzerinden kamu personel sisteminde, kamu görevlileri üzerinde, emeğimiz ve ekmeğimiz üzerinde vesayet oluşturulmasına da en az o kadar karşıyız; iş güvencesini korumakta, kapsamını genişletmekte o kadar kararlıyız. Eğitim Bir Sen olarak, dün olduğu gibi, bugün de, yarın da iş güvencesine yönelik olumsuz her beyana, her düşünceye, her hazırlığa ya da dayatmaya karşı çıkarız. Emeğimizi ve ekmeğimizi hedef alacak her yaklaşıma karşı direnç geliştiririz. Hükûmet Sistemi değişsin sonrasında kamuda da iş güvencesini değiştiririz şeklinde bir yaklaşımla hareket etmeyi düşünenler varsa, şimdiden hayallerini ve hedeflerini değiştirsinler. Demokrasinin, milli iradenin, sivil siyasetin güçlenmesine, vesayetin ve krizlerin yok edilmesine nasıl ‘evet’ diyorsak, iş güvencesinin ortadan kaldırılmasına, sınırlarının daraltılmasına, esnetilmesine, değersizleştirilmesine yönelik en ufak adıma da, söze de, girişime de kesinlikle hayır diyoruz. İçinde bulunduğumuz dönemde, iş güvencesi üzerinden cümle kuranlara tavsiyemiz, gerçekleşmesine izin vermeyeceğimiz bu işlere zaman ayırmak yerine Ağustos ayında gerçekleştireceğimiz toplu sözleşme görüşmelerinde ‘evet’ diyeceğimiz teklifleri hazırlamaya yoğunlaşsınlar. Daha hayırlı ve doğru bir iş yapmış olurlar. Hem de, bizi, milleti ve kamu görevlilerini gereksiz bir gündemle geren ve yoran pozisyonda olmaktan kurtulurlar” ifadelerini kullandı.